SİFİLİZ (FRENGİ)
1500’lü yıllardan 1900’lü yılların başına kadar batı dünyasını
kasıp kavuran ve dolaşım sistemi ile sinir sisteminde kalıcı
harabiyetlere sebep olan frengi 2. Dünya Savaşından sonra
keşfedilen güçlü antibiyotikler sayesinde büyük ölçüde önemini
yitirmişken AIDS hastalığının yaygınlaşması ve frengii le HIV
enfeksiyonu arasında yakın ilşkisi olması nedeniyle yeniden ilgi
odağı haline gelmiştir.Özellikle Kuzey Amerika’da görülme
sıklığı giderek artmaktadır.
Hastalık Treponema Pallidium adı verilen bir bakteri tarafından
yapılır. Yapılan onca araştırmaya rağmen hala daha bu
mikroorganizmayı üretebilecek bir kültür ortamı bulunamamıştır.
Görülme sıklığı konusunda çok değişken raporlar vardır.
Sosyoekonomik düzeyi düşük topluluklarda daha sık görülür.
Vakaların çoğu 15-30 yaş arasında , birden fazla partneri olan
kişilerdir.
Hastalık bulaşma yolları AIDS ile aynıdır.En sık heteroseksüel
ya da homoseksüel ilişki ile bulaşır. Bir diğer bulaşma yolu ise
enfekte kan kan ürünleri ile temastır.Birden fazla kişinin
kullandığı iğneler ,uyuşturucu bağimlılarında hastalığın kolayca
yayılmasına olanak sağlar.Plesantadan kolayca geçtiği için hasta
bir gebe mikrobu karnındaki bebeğine bulaştırabilir.
Hastalık evreler halinde ilerler ve her evrede değişik bulgular
verir.
Primer Sifiliz: Hastalık etkeni ile temastan sonra genital
bölgede ağrısız bir ülser belirir. Bu lezyona şankr adı verilir.
Yine kasık bölgesindeki lenf düğümlerinde büyüme olur ancak bu
lezyonlarda da ağrı görülmez.Ciddi şkayet yaratmadığı için
hastaların çoğu bu belirtileri önemsemez. Lezyonlar tedavi
edilmediği takdirde 6-8 haftada kendiliğinden kaybolur. Tedavi
görmeden yaraların kaybolması hastalığın iyileşmesi anlamına
gelmez Bu devrede tedavi edilmeyen hastalarda hastalık ilerler.
Sekonder Sifilliz: Hastalık şankr döneminde tedavi edilmez ise
,yaraların ortaya çıkışından 3-6 hafta içinde ellerde ayaklarda
ve vücudun diğer kısımlarında kırmızılıklar (döküntüler) oluşur.
Bu kırmızılıkların olduğu bölgelerde de bakteriler
bulunmaktadır. Bakteri fiziksel temas sonucu ,bu bölgelerdeki
yara sıyrık gibi kısımlardan sağlam kişiye bulaşabilir. Bu
döküntüler 4-12 hafta içinde kaybolur. %1 civarındaki vakada
karaciğer iltihabı, böbrek hastalıkları,menenjit görülebilir.
Genital bölge civarında nemli,düz kondiloma lata adı verilen
yüksek bulaşıcılığa sahip lezyonlar ortaya çıkar. Kısmi saç
dökülmesi, ağız,boğaz ve vajinada ülser ortaya çıkabilir.Tedavi
edilmeyen vakalarda dahi ,bu belirtiler kendiliğinden
kaybolabilir.
Gerek Primer ,gerekse sekonder dönemde tedavi edilmeyen frengi
vakalarının üçte birinde ,hastalık uzunca bir dönem sessiz
kaldıktan sonra daha ileri bir döneme girer .Bakteri
kalp,gözler, beyin,sinir sistemi ,kemikler,eklemler başta olmak
üzere vücudun birçok yerinde hasarlara sebep olur.
Latent Sifiliz: Tedavi edilmediği takdirde sekonder sifilizin
belirtileri de kendiliğinden kaybolur ve sessiz enfeksiyon
halini alır. Bu durumda hastalık sadece yapılan kan testlerinde
saptanabilir. Bu süre zarfında mikroorganizmalar yavaş yavaş
çoğalmaya devam etmektedir. Zaman geçtikçe kişin hastalığı
bulaştırıcılığı giderek azalır.
Tersiyer Sifiliz: İlk enfeksiyondan yaklaşık 10 yıl sonra ortaya
çıkar .Hiçbir dönemde tedavi edilmeyen vakaların %35 inde
tersiyer sifiliz ortaya çıkar.Tersiyer bulgular üç kategoride
saptanır
Kardiyovasküler lezyonlar: %10 vakada görülür. Aortta
balonlaşma, kalp kapakcıklarında yetmezlik gibi bulgular olur.
Nörolojik lezyonlar: Göz,beyin zarları gibi sinir sistemi
organlarına hasar verir.
Diğer Sistemik lezyonlar: Diş,dişetleri ,kas ve iskelet sistemi
ve iç organlarda lezyonlar görülür.
Hastalık kalıcı sakatlıklar bırakabildiği gibi tedavi edilmezse
öldürücü olabilmektedir.
Frenginin etkeni olan mikroorganizma kültürlerde üretilemediği
için tanıda en yaralı yöntem kan testidir. Kanda yapılan
serolojik testler ile antijen ve antikorlar aranır. Taze
yaralardan alınan örneklerin özel floresanlı mikroskoplar
altında incelenmesi ile Treponema Pallidium görülebilir. Beyin
omurilik sıvısından alınan örneklerle serolojik testler
yapılabilir.
Hangi evrede olursa olsun sifilizin tedavisinde antibiyotikler
ve penisilin kullanılır.Tedaviye başlandıktan sonra hasta 24
saat içinde hastalık bulaştırıcılığını yitirir.
Frengiden korunma yolları:
Cinsel ilişkide kondom kullanmak
Cinsel eş sayısının artması ile birlikte hastalık bulaşma riski
de artacağından ,partner seçiminde titiz davranmak
Hastalık belirtisi olmadan da bulaşma olabileceğini unutmamak.
Kan nakillerinde gerekli testlerin yapılıp yapılmadığının
kontrolünü unutmamak
Frenginin tedavisi ve bu çağda hastalığın yokolması için halen
aşı ve tek dozluk antibiyotik tedavisi çalışmaları
yapılmaktadır.